Haber

Akşener, İYİ Parti Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Linç edilmeye çalışılan Kemal Kılıçdaroğlu’na nasıl koştuysam, bu kez de Ekrem İmamoğlu’na koştum” dedi. söz konusu.

Akşener, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yer alan sendikalara ilişkin düzenlemeye değindi.

Teklifle sendikal örgütlenmeye yüzde 2 barajı getirildiğini belirten Akşener, AK Parti’nin üye kaybeden taraftar sendikalarını kurtarmaya çalıştığını, diğer sendika üyelerine ikinci sınıf üye muamelesi yaptığını iddia etti.

Daha önce düzenlemenin yüzde 1 olarak uygulanmasının amaçlandığını ancak sendikalar arasında eşitsizliğe yol açacağı gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edildiğini hatırlatan Akşener, “Yaklaşık 250 bin memurumuz işten atılacak. 188 sendika ve 9 konfederasyon faaliyetlerine devam edemeyecek.Bundan sonra yeni sendikaların kurulması engellendi.Ayrıca sendika üyeliği yasaklanan yaklaşık 1,5 milyon kamu görevlisi de ihraç edilecek. 706 lira ödemeden mahrum bırakıldı.” dedi.

Çocuklara yönelik şiddet ve istismar

Çocuklara yönelik taciz ve şiddet haberlerine işaret eden Akşener, Işık Elif isimli bir çocuğun zor koşullarda yaşadığı ve aç bırakıldığı için öldüğünü söyledi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, şöyle devam etti:

“Bütün Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü kullanan bir iktidar, çocuklarımıza sahip çıkamıyorsa, insanımızı evsiz bırakıyorsa, sorumluluk almaktan kaçınıyorsa, ‘Ben ülkeyi yönetiyorum’ diye ortalıkta dolaşamaz. Korkuluk musunuz? Yoksulluğu bitiremiyorsanız. , muhtaçlık ve açlık, neden? O makamları işgal ediyor musunuz? O koltuklarda sarayda eğlenmek, süslü yemekler yemek, maça özel uçakla gidip gelmek için mi oturuyorsunuz? Hiç fark etmez. … Engin bilgisi ve derin fikirleri yüzünden millet olarak yıllardır çile çekiyoruz. Eskişehir’deki Glare Elif ile ilgileniyorum ve onun hesabını size soracağız.”

“Bu sefer Türkiye’yi kaybedecekler”

Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin yenilenmesi sürecinde muhalefetin suçlandığını ancak seçimin üzerinden 3,5 yıl geçmesine rağmen tek bir kişinin yargılanmadığını kaydetti.

Davacıların “kuyruklu yalanlarını” destekleyecek tek bir delil bile bulamadıklarını öne süren Akşener, “Siyasi tarihimize bu kara lekeyi sürenler milletimizden özür bile dilemediler. Kaybettikleri ortada. Henüz akıllarını başlarına almamışlar, yenilgiyi hazmetmemişler, milletin iradesini kabul etmemişler, demokrasiyi içselleştirmemişler, bu sefer Türkiye’yi kaybedecekler.” değerlendirmesini yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyaset yasağı kararını hatırlatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AK Parti iktidarının halkın iradesini baskı altına almaya çalışan bir vesayet rejimi olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yargıyı bir silah olarak kullanan 28 Şubat zihniyetinin mevcut temsilcisi olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. demokrasiye kafa tutmak, seçimle bile ele geçiremedikleri İstanbul’u yargı yoluyla… Kadınlara ‘sürtük’ demenin suç sayılmadığı bu ülkede, ‘aptalca’ sözüne karşılık vermek suç sayılıyor. İçişleri Bakanı Belediye başkanına ahmak demek yasal ama ahmak sözüne karşılık vermek suç sayılıyor.

Mahkeme, davayla ilgili kararını Haziran ayında verdi. Kararın açıklanmasına iki gün kala davanın hakimi değişti. Yani seçimleri iptal ettikleri gibi hakemliği de iptal ettiler. Sonra bu saçmalığı cezalandıracak bir yargıç bulmak için tüm Türkiye’yi taradılar. Sonunda AK Parti örgütünün boy boy fotoğrafları olan bir hakimi davanın başına atadılar. Sonuç ortada: Planlı ve programlı verilmiş saçma sapan bir suç kararı… Bu karar, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim gündemidir. Bu karar, millet iradesine vesayetçi bir müdahaledir. Bu karar Türk demokrasisine bir darbedir. İktidar mensupları, yargı yetkisini pervasızca kullanarak sandıkta kaybettikleri İstanbul’u geri almaya çalışıyor. Yıllardır özgür seçimleri kazanmakla şımardılar. Yıllarca milletimize maraba gibi davrandılar.”

“Bu borcu yerine getirmek için yola çıktım”

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve diğer belediye başkanlarının her türlü engelleme, mobbing, iftira ve tuzağa rağmen olağanüstü çaba sarf ettiğini savunan Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu çabaları Millet İttifakı’na olan güveni artırdı. Başarıları iktidarın yalanlarını yerle bir etti. Çalışmaları korku senaryolarını çürüttü. Millet İttifakı belediye başkanlarının muhalefetin güçlenmesindeki katkısı göz ardı edilemez. Bu yüzden onlardan bu kadar korkuyorlar, milletimizin onlara olan sevgisini kıskanıyorlar, önlerini kesmek için her türlü rezilliği de yapıyorlar.

Bu nedenle kendisine uzanan eli kırmak değişime inanan herkesin görevidir. 14 Aralık’ta bu borcu yerine getirmek için yola çıktım. İstanbulluların iradesine karşı vurulmaya çalışılan darbeye karşı 2019 yılında olduğu gibi Ekrem kardeşimle omuz omuza gittim. 20 yıl önce Sayın Erdoğan’a uğradığı haksızlıklar karşısında nasıl koştuysam Ekrem kardeşime de koştum. 20 yıl önce Emine Hanım’a koştuğum gibi bu sefer de kızım Dilek’e koştum.”

Refah Partisi’nin kapatma davasıyla ilgili bir anekdot anlatan Akşener, “Şevket Kazan abi beni aradı ‘Meral kardeşim hocam yanımda o iddianameler doğru değil biliyorsun seni tanık göstersek kabul eder misin? ?’ Bir an düşünmeden ‘Adımı yaz kardeşim, ne gerekiyorsa yaparım’ dedim. Ben o dönemde Refah Partisi’nin kapatılmasına karşı rahmetli Erbakan Hoca’nın yanındaydım.” dedi.

“Hukuksuzlukla diskalifiye etmeye çalıştılar”

“Linç edilmeye çalışıldığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanına koştuğum gibi, bu sefer de Ekrem İmamoğlu’nun yanına koştum.” Akşener dedi ki:

“Bugüne kadar meydanı boş bulma ganimetiyle her istediklerini yaptılar. Bugün yaptığı hizmetlerle milletin gönlünü kazanan bir belediye başkanını hukuksuzlukla diskalifiye etmeye çalıştılar. Dün Ekrem Belediye Başkanı’na bugün. Ama Saraçhane’de gördüler ki bu meydan artık boş değil. Bugün amaçları Ekrem Başkan’dı. Onun için İYİ Parti olarak yılmadan yanındaydık. Bir an bile düşünmedik. , Geç kalmadık, haber alır almaz yola çıktık, Demokrasimizin sahipsiz olmadığını hatırlatmak, İstanbulluların iradesinin çiğnenemeyeceğini haykırmak, kaybetmekten korkanların karşısında dimdik durmak Saraçhane’deydik Dün neredeydik bugün oradayız Kim ne derse desin yarın da aynı yerde olmaya devam edeceğiz.Bu kafa yarın Mansur Başkan’ı hedef koyuyorsa yanında durduk. hiç düşünmeden, bir dakika bile gecikmeden, tıpkı bizim ‘T’ dediğimiz gibi. Saray senin, Saraçhane bizim’, bugün ‘Gerekirse beş’ diyebiliriz. Tepe sizinse ‘Ankara bizim’ demesini çok iyi biliriz. Seçim kazanmak için tehdit olarak gördükleri herkesi tasfiye etmeye yemin ettilerse, biz de milletin sevgisini kazanmış herkesin yanında taş gibi durmaya Türk milletinin huzurunda yemin ettik.”

Duruşlarının çok zor bir noktaya geldiğini, yargı operasyonları yetmezmiş gibi şimdi de algı operasyonları yapıldığını savunan Akşener, “Sayın Erdoğan ‘yargı yeteri kadar iş yaptı’ dedi. Nesin sen Meral Akşener?” söz konusu.

Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın korktuğunu öne sürerek konuşmasını şöyle tamamladı:

“O kadar korkuyorsun ki o kadar çaresizsin ki o dönemde sana yapılanların, gördüğün haksızlıkların, önüne konulan siyasi engellerin bir benzerini yapacaksın. 20 yıl önce aldığın operasyonun suç olduğunu savunmak için Ekrem Başkan’a okumuşsun. Milletin sandık emanet ettiği vasiyetini ucuz oyunlara kurban etmeyeceğiz.”

Akşener ise partisine katılan eski Devlet Bakanı Melda Bayer’e rozet verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu